12 Ekim 2017 Perşembe

Film: Kevin Hakkında Konuşmalıyız - We Need to Talk About Kevin

"Bir şeye alışmak onu sevdiğin anlamına gelmez. Sen bana alıştın."

Bu cümleyi annesine söylüyor Kevin. Etkileyici değil mi? Film karmaşık, yoruma açık ve duygusal ama tek cümlede hikaye kafamızda az çok şekillenebiliyor.

Lionel Shriver'ın yazdığı ve aynı adla Türkçe'ye çevrilen kitabın film uyarlaması bu. Henüz kitabı okumasam da filmi bu kadar etkileyiciyse kitabının da vasat olmasını bekleyemem. Baştan söyleyeyim, aile kurma, çocuk yapma, insan ilişkileri vs hakkında filmi izledikten sonra farklı fikirlere kapılabilirsiniz, farklıdan kastım pek de iyimser olmayan fikirler. Hatta kırmızı renginden soğuyadabilirsiniz, olası yan etkilerden bu ama yorum yapma açısından ufuk açıcı bir psikolojik-gerilim filmi olduğunu söyleyebilirim.

Film sondan başa doğru gidiyor, ama finalde olan olay kesit kesit gösterildiğinden en son kavrıyoruz neler olup bittiğini. Yani izleyicinin merakı her daim üst seviyede kalıyor. Tilda Swinton anne Eva rolünde. Rolüne ustaca bürünüyor keza onu izlerken film sizi alıp götürüyor ve etkisinden çıkamıyorsunuz bir süre.
Oğlu rolünde ise yine oyunculuğundan etkilendiğim Ezra Miller çıkıyor karşımıza.
Film sondan başlıyor demiştim. Önce neler olup bittiğini anlamasak da başa dönüyor sonra sondan bir kesit daha derken öyle akıp gidiyor. Kocasıyla mutlu bir ilişkisi var Eva'nın ta ki bir oğulları olana kadar. Anneliğe hazır olmadığından herhalde, oğluyla arasında her zaman bir duvar var. Yaptıkları, oğluna gösterdiği zorlama güler yüz, yapmacık. Kocası ise bunu anlamazlıktan geliyor ya da cidden fark edemiyor. Kevin hep annesini sinirlendirmenin peşinde adeta. 5-6 yaşlarına geldiğinde halen bez takıyor, tuvalete gitmeyi hep reddediyor. Her konuda Eva ile inatlaşıyor ve Eva hep karşılıklı bir ilgi beklediğinden çok zorlanıyor. Eva, Kevin'a yaklaşmaya çalışıyor ama hep sonu hüsranla bitiyor bunun derken bir gün Eva sinirleniyor ve Kevin'ı kaldırıp yere atıyor. Kolu alçıya alınıyor ve eve geldiklerinde çok ilginç bir şey yapıyor Kevin. Babası koluna ne olduğunu sorunca annesinin yaptığını söylemiyor. Annesi rahatlasa da ortada bir tuhaflık olduğu çok açık. Kevin şiddetten mi hoşlanıyor ya da aklından başka bir şey mi geçiyor bilmiyorum. Film yorumlamaya hep açık bu sahneleriyle. Neyse dönelim olaylara. Hep benzer şeyler oluyor aslında. Bir türlü yanaşamayan anne-oğul var ortada ama Kevin babasına daha sıcak davranıyor ve bu yüzden babası hiçbir zaman anne-oğul arasındaki bu anlaşmazlığı anlamıyor. Babası ve Kevin birlikte ok atıyorlar, eğleniyorlar ama Eva hep uzaktan izliyor. Ben Eva'nın da psikolojik yardım alması gerektiğini düşündüm hep. Sorunlar öyle basit değil çünkü. Kevin biraz uğraştırıcı bir çocuk ve Eva pek de sabırlı ve onun dilinen konuşan biri değil. Neyse zaman geçiyor ve tahmin ederiz ki bu yaramazlıkları ergenliğinde tavan seviyeye ulaşacak olan Kevin yakışıklı bir delikanlı olup çıkıyor. Bir tane de iyi huylu kız kardeşi olan Kevin bir gün kardeşinin evcil hayvanının ölmesine yol açıyor, sonra mutfak dolabının kilidini kimin açtığı belli olmasa da küçük kız lavoba açıcıyı buluyor dolapta ve nasıl yapıyor meçhul, gözü zarar görüyor. Bu yüzden hep göz bandıyla geziyor. Sonra bir gün annesi Kevin ile vakit geçirmek istiyor ve dışarı çıkıyorlar ama halen yol katedemiyorlar. Bu arada eklemediğim birkaç ayrıntı var: Kevin hep ona küçük gelen tişörtlerini giyiyor, geçmişi aklımıza süreklı getirmek istercesine ve bundan ayrı olarak da Kevin çok zeki bir çocuk. Belki de annesinin bu zorlama ilgisini fark ettiği için ona karşı kin güdüyormuş gibi davranıyor. Bir gün anne ve babasının ayrılmaktan bahsettiğini ve annesinin kız kardeşiyle ayrı yaşayacağını duyan Kevin öfkeleniyor. Ama istediğini almak için belki, çok vahşi bir plan yapıyor. Bir gün ona hediye olarak gerçek ok ve yay alıyor babası. İlerleyen günlerde de Kevin büyük bir kilit satın alıyor internetten, ailesine bisikleti için kullanacağını söylediği bu kilitle okulun kapılarını kapatıp içerdeki birçok kişiyi ok atarak öldürüyor. Ama öldürmeye öncelikle arka bahçedeki babası ve kız kardeşinden başlıyor. Okulun etrafı kalabalık, insanların feryatları içinde Eva yavaş yavaş kalabalığın arasından geçiyor ve oğlunu görüyor. Kevin, teslim oluyor,hapse atılıyor.


Olaylardan sonra yalnız ve aynı yerde yaşayan Eva insanlar tarafından zorbalığa uğruyor ama yine de taşınmıyor. Eski işine geri dönüyor ve orada da kötü tepkiler alıyor, evinin dışına birileri kırmızı boya döküyor, Eva insanlardan kaçıyor, kırmızı boyayı temizlemeye çalışıyor, iki yıl bunlarla geçiyor ama Eva oğlunu ziyaret etmeyi bırakmıyor.

Filmin son sahnesinde sarılıyorlar anne ve oğul. Annesi oğluna bunu neden yaptığını soruyor. Kevin, "Eskiden neden yaptığımı biliyordum ama artık bilmiyorum." diyor.

Eva'nın Kevin'ı iki kere ziyaret ettiği gösteriliyor ve iki sahnede de detaylar etkileyici.
Bazı yorumları okuduğumda filmin temasının Sigmund Freud'un oedipus kompleksine dayandığını söyleyenler olduğunu gördüm. Ben tamamiyle bununla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yani anne-oğul arasında sevgisel bir çatışma, inatlaşma var, evet ama bence bu cinsel değil. Bu kompleksle ilişkilendirip film tamamen bununla alakalı diyemem ki zaten bu teori de bana bazı yanlarıyla garip gelmiştir.

Bu arada youtube'da değişik bir videoya rastlamıştım. Filmin etkileyici detaylara sahip olduğundan zaten bahsettim, videoda ise "eller" vardı. Biraz garip gelebilir ama hoş bence: We Need to Talk About Kevin Hands 

Film: Mustafa Hakkında Her Şey- Çizgili Pijamalı Çocuk- Cinayet Günlüğü

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY ''Kimsiniz siz? Hayatımda ne işiniz var? '' (Mustafa hastanede Fikret'in annesine bağırırke...